Erdek ve Kapıdağ Yarımadası’nı Gezin

Şehrin gürültüsünden, bitmek bilmeyen koşturmacasından sıkılıp hem denize doyacağınız hem de macera dolu bir keşif yapacağınız bir yer mi arıyorsunuz? Üstelik İstanbul’a sadece birkaç saat mesafede? O zaman rotanızı Marmara’nın saklı cenneti Erdek’e çevirme zamanı geldi. Ama durun, Erdek’i sadece bir sahil kasabası sanmayın. Burası, vahşi güzelliklerle dolu Kapıdağ Yarımadası’nın kapılarını aralayan sihirli bir anahtar aslında. Bu yazıda, size özel bir rota çizerek Erdek’te yapılacak şeyler listesinin aslında ne kadar zengin olduğunu göstereceğiz. İster ailenizle kumsalda huzurlu bir gün, ister virajlı yollarda kaybolup tarihin izini süreceğiniz bir macera… Kapıdağ Yarımadası, her iki tatil hayalini de tek bir potada eritiyor.

Erdek’in popüler plajlarında (Ocaklar, Narlı gibi) denize girin

Erdek denince akla ilk gelen elbette masmavi denizi ve altın sarısı kumsalları. Türkiye’nin ilk sayfiye yerlerinden biri olan bu bölge, her zevke uygun plaj seçenekleriyle sizi karşılıyor. İster kalabalık ve canlı, ister sakin ve bakir bir köşe arıyor olun, Kapıdağ kıyılarında aradığınızı mutlaka bulacaksınız.

Ocaklar – Aile Tatilinin Vazgeçilmez Adresi

Kapıdağ Yarımadası’nın en meşhur plajı neresi diye sorsanız, alacağınız cevap muhtemelen Ocaklar olur. Erdek merkeze sadece 5 km uzaklıktaki bu belde, yaklaşık 3 km boyunca uzanan Mavi Bayraklı kumsalıyla tam bir aile cenneti. Denizi o kadar sığ ve sakin ki, çocuklu aileler için daha güvenli bir seçenek düşünmek zor. Sahil boyunca sıralanmış oteller, restoranlar ve kafeler sayesinde de gün boyu ihtiyacınız olan her şey elinizin altında. Ocaklar’ın sakin suları çocuklarla tatil için biçilmiş kaftan. Eğer Türkiye’nin diğer bölgelerindeki aile dostu rotaları merak ediyorsanız, Kazdağları’nda oksijen dolu doğasında yürüyüş yazımıza da göz atabilirsiniz.

Narlı – Sakinliğin ve Doğanın Kucakladığı Liman

Eğer sizin için tatil, kalabalıktan uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak demekse, o zaman istikametiniz Narlı Köyü olmalı. Adını etrafını saran nar ağaçlarından alan bu şirin sahil köyü, Ocaklar’ın hareketli atmosferinin tam zıttı bir huzur sunuyor. Plajı yer yer kumlu yer yer çakıllı olduğu için yanınıza bir deniz ayakkabısı almanızda fayda var. Burada yüzmek, beton binalar yerine yemyeşil bir doğaya bakarak kulaç atmak demek.

Keşif Peşindekiler İçin Gizli Koylar ve Alternatif Plajlar

Kapıdağ’da bir kural var: bir koy ne kadar bakir ve el değmemişse, medeniyetten de o kadar uzaktır. Eğer maceracı bir ruhunuz varsa, Paflima (Büyükova) veya Manastır Koyu gibi tesis bulunmayan, tamamen doğal kalmış yerleri keşfe çıkabilirsiniz. Bu koylarda genellikle tesis bulunmaz, bu yüzden yanınıza suyunuzu, sandviçinizi ve en önemlisi çöp poşetinizi almayı unutmayın. Doğanın size sunduğu güzelliğe aynı şekilde karşılık vermek en büyük sorumluluğumuz.

Kapıdağ Yarımadası’nın virajlı yollarında orman ve deniz manzarası eşliğinde sürüş yapın

Kapıdağ’ı keşfetmenin en güzel yolu, şüphesiz ki arabaya atlayıp o meşhur virajlı yollarında kaybolmaktır. Yarımadayı çepeçevre saran bu yol, size sadece bir yerden bir yere ulaşım sağlamaz; yolculuğun kendisini bir maceraya dönüştürür. Bu yüzden yarımadayı gezmek için özel aracınızın olması neredeyse bir zorunluluktur.

Kapıdağ Ring – 95 Kilometrelik Unutulmaz Bir Rota

Arabanızın camını indirin, bir yanınızda Marmara’nın iyotlu kokusu, diğer yanınızda çam ormanlarının serinliği… Yaklaşık 95 kilometrelik Kapıdağ turu, her virajda size kartpostallık bir manzara sunar. Bu yolculuğa çıkmadan önce deponuzu Erdek’te doldurmayı sakın unutmayın, çünkü köylerde benzin istasyonu bulmak pek mümkün değil. Yol boyunca karşınıza çıkan köylerde durup bir çay molası vermek, bu rotanın en keyifli anlarından biridir.

Manzaranın Zirvesi: Seyitgazi Tepesi

Tüm Erdek’i ve körfezi ayaklarınızın altına seren bir manzara için mutlaka Seyitgazi Tepesi’ne çıkmalısınız. Halk arasında “Dilek Tepesi” olarak da bilinen bu yerde, bir yatır bulunur ve insanlar dilek dilemek için ağaçlara bez bağlarlar. Özellikle gün batımında buradaki manzara o kadar büyüleyici olur ki, çektiğiniz fotoğraflara hayran kalacaksınız. Tepeye çıkan yolun son kısımları biraz bozuk olabilir, aracınız 4×4 değilse dikkatli olmanızda fayda var.

Yol Üstü Durakları: Ormanlı Şelalesi ve Saklı Köyler

Kapıdağ turunuz sırasında plansız molalar vermekten çekinmeyin. Ormanlı Köyü tabelasını gördüğünüzde içeri dalıp, yazın sıcağında serin bir mola verebileceğiniz Ormanlı Şelalesi’ne uğrayın. Arabanızı park ettikten sonra yaklaşık 500 metrelik keyifli bir patika yürüyüşüyle ulaşacağınız şelalenin buz gibi suları bütün yorgunluğunuzu alacaktır. Kapıdağ’ın köyleri, size bambaşka bir Türkiye portresi sunar.

Kirazlı Manastırı gibi tarihi kalıntıları ziyaret edin

Kapıdağ Yarımadası sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda ormanların arasına gizlenmiş tarihi sırlarıyla da sizi çağırıyor. Bu topraklarda binlerce yıldır devam eden yaşamın izlerini sürmek, gezinize bambaşka bir boyut katacak.

Ormanın Kalbindeki Sır: Kirazlı Manastırı

Macerayı seviyorsanız, Kirazlı Manastırı tam size göre. Yukarıyapıcı ve Ballıpınar köyleri arasında, sık bir orman dokusunun içinde saklanmış bu manastır kalıntılarına ulaşmak bile başlı başına bir serüven. Kirazlı Manastırı’na giden yol, manastırın kendisi kadar unutulmaz. Asfalt bittiğinde başlayan o 2 kilometrelik bozuk patika, sizi modern dünyadan koparıp tarihin fısıltılarını duyabileceğiniz bir sessizliğe taşır. Bu zorlu yol, aynı zamanda manastırın o mistik ve sakin atmosferini korumasını sağlayan doğal bir filtre görevi görüyor. Ulaştığınızda göreceğiniz duvar kalıntıları, bir zamanlar buranın ne kadar önemli bir dini merkez olduğunu size hissettirecektir.

Kyzikos Antik Kenti – Kaderine Terk Edilmiş Bir Hazine

Erdek-Bandırma yolu üzerinde, adeta yol kenarında unutulmuş bir hazine yatıyor: Kyzikos Antik Kenti. Bir zamanlar Roma döneminin en büyük tapınaklarından biri olan Hadrian Tapınağı’na ev sahipliği yapan bu görkemli kent, bugün ne yazık ki biraz kaderine terk edilmiş durumda. Etrafı çitlerle çevrili olmadığı için ücretsizce gezebileceğiniz bu alanda, etrafa dağılmış sütun parçaları ve temel kalıntıları arasında dolaşırken hayal gücünüzü kullanın. Bir zamanlar dünyanın yedi harikasından biri olmaya aday gösterilen bu kentin eski ihtişamını gözünüzde canlandırmaya çalışın. Bu tarihi yapılar hakkında daha detaylı ve akademik bilgi almak isterseniz, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi kaynaklarına göz atabilirsiniz.

Kaynak:(https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/balikesir/gezilecekyer/yukari-yapici-koyu-kirazli-manastiri)

Hazır Buraya Kadar Gelmişken…

Kapıdağ Yarımadası’nın enerjisini içinize çektiyseniz, maceraya neden denizin karşı kıyısında devam etmeyesiniz? Erdek limanından kalkan bir feribotla kendinizi Marmara Adası’nın mermer beyazı sahillerine veya Avşa Adası‘nın hareketli atmosferine bırakabilirsiniz. Tatilinizi bi adim öteye taşıyın ve Marmara’nın adalarını da keşfe çıkın.

Sıkça Sorulan Sorular

1. Erdek’e gitmek için en iyi zaman hangisi?

Yaz ayları (Haziran-Eylül) deniz ve güneş için idealdir ancak en kalabalık dönemdir. Daha sakin bir gezi, doğa yürüyüşleri ve fotoğraf için ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları harikadır.

2. Kapıdağ Yarımadası’nı gezmek için araba şart mı?

Evet, kesinlikle. Erdek merkez ve Ocaklar gibi yakın yerlere minibüsle ulaşım mümkün olsa da, yarımadanın virajlı yollarını, saklı koylarını ve Kirazlı Manastırı gibi iç kısımlardaki yerleri keşfetmek için özel araç şarttır.

3. Erdek’te ne yenir?

Bir sahil beldesi olarak taze balık ve deniz ürünleri (özellikle sardalya) öne çıkar. Ayrıca liman çevresindeki seyyar tezgahlarda bulabileceğiniz meşhur midye dolma ve midye tavasını denemelisiniz. Bölgenin zeytin ve zeytinyağı da oldukça kalitelidir.